1

Peugeot 307 1.6 16V Comfort ACİL SATILIK


Peugeot 307 1.6 16V Comfort ACİL SATILIK


İlan Detayı

Fiyat : 15.750 TL
Kilometre : 48000 KM
Yılı (Model) : 2007
Silindir Hacmi : 1600 cm³
Motor Gücü : 110 BG (81 KW)
Renk : Gümüş Gri
İlan Tarihi : 01.12.2009
Pazarlık : Pazarlıksız
Kasa Tipi : Hatchback
Yakıt Türü : Benzin
Kapı : 5 Kapı (4/5)
Vites Tipi : Düz Vites
Otomobil Türü : 2. El Otomobil

Açıklama

Araç ilk sahibinden ihtiyaçtan satılık.Aracımız Tamamen orjinal olup değişen boyanan yok.Araç servis bakımlı olup hiç bir sorunu yok masrafsız noksansız satışa hazır.Aracımızın ABS,KLİMA,6 HAVA YASTIĞI,TORPİDO SOĞUTUCUSU,CD ÇALAR,4CAM OTOMOTİK,YOL BİLGİSAYARI,E.KAP IAYNALARI, FOKSONİYEL DİREKSİYON,SİS FARLARI,KUMANDALI AÇMA KAPAMA,Takas fiyatı 15.750TL dir.

Donanım

CD
Elektrikli Cam
Klima
Sis Lambası
Hidrolik Direksiyon
Merkezi Kilit
Katalysator
ABS
Hava Yastiği (Sürücü)
Hava Yastiği (Yolcu)
Yan Hava Yastığı
Rezistans Yan Aynalar
Yol Bilgisayarı
Metalik Boya
Direksiyon Ayarı

SİVİLCELERE İÇTEN ÇÖZÜM


Cilt lekeleri ve sivilce izlerinden kurtulmak

SEDEFE KESİN ÇÖZÜM

Tıp dilinde “psoriasis” olarak adlandırılan sedef hastalığı birçok faktöre bağlı olarak gelişebilir. Bunlardan en önemlisinin genetik faktör olmasına rağmen katkıda bulunan diğer faktörler tamamlanmamış protein sindirimi, bağırsak toksemisi (bağırsak kaynaklı toksin oluşumu, bakterilerin yan ürünleri, vs.), karaciğer işlevinde bozukluk, alkol tüketimi, hayvansal yağların aşırı tüketimi, beslenme faktörleri ve stres olabilir. Çok hızlı bölünen deri hücrelerinin üst üste birikmesi sonucu oluşan lezyonlar şeklinde kendini gösteren hastalıkta etkili tedavi için hastalığa neden olan faktörlerin aydınlatılması son derece önemlidir. Olguların %52’sinde genetik, %39’unda stres faktörü nedeniyle oluştuğu tespit edilmiştir.

Tedavi için öneriler şu şekildedir.

Beslenmeye özen gösterilmeli, şeker, et, hayvansal yağlar ve alkol tüketiminin sınırlandırılmalı, lifli besinler ve balık tüketimine ağırlık verilmelidir.

Vitamin ve mineral eksiği varsa ya da besinlerden yeteri kadar yararlanılamıyorsa yüksek potansiyelli multivitamin ve mineral formülleri kullanılabilir.

A vitamini (günde 50.000 IU), E vitamini (günde 400 IU), Krom (günde 400mcg), Çinko (günde 30 mg), Selenyum (günde 200 mcg) olmak üzere eksikliklerinde kullanılabilir. Ancak özellikle A vitamininin hamilelerde kullanılmaması gerekir.

Tıbbi bitkiler açısından bakıldığında, tedavide Silybum marianum (meryemana dikeni) bitkisinin kullanımı içeriğindeki silimarin dediğimiz etkili maddenin karaciğer fonksiyonları ve yenilenmesi üzerinde olumlu etkisi nedeniyle önerilir. Bitkilerle tedavide alınan doz içerisindeki etkili maddenin, her alımında standart dozda olması gerektiğinden bu bitkiden yapılmış olan ve eczanelerde satılan, sağlık bakanlığı onaylı ürünlerin kullanılması önerilir.

Ayrıca Hydrastis canadensis (hidrastis) bitkisinin kurutulmuş rizomları (toprak altındaki yumruları) ile hazırlanan infüzyonun (2 g drog üzerine 1 fincan sıcak su ilave edilir, 8 dakika bekletilip süzülür) kullanılması tedaviye yardımcı olacaktır. Yine de bu bitkiden hazırlanmış, standardize edilmiş, eczanelerde bulunan, Sağlık Bakanlığı onaylı ürünlerin kullanılması tercih edilmelidir.

SEDEF HASTAĞINA KESİN ÇÖZÜM

ÇARESİZ HASTALIK SEDEFE BİTKİSEL ÇÖZÜM

Isırgan otu, papatya, meyan kökü, oğul otu, karabaşotu ve anason, sedefe faydalı... Ancak, diyabeti ve yüksek tansiyonu olanlar meyan kökünü karışıma eklememeli.
14 Ağustos 2005 Pazar 00:09
Isırgan otu, papatya, meyan kökü, oğul otu, karabaşotu ve anason, sedefe faydalı... Ancak, diyabeti ve yüksek tansiyonu olanlar meyan kökünü karışıma eklememeli.



Herbalist Tarkan Güveloğlu, sedef hastalarının genellikle hassas yapılı insanlarda yaygın olduğunu söyleyerek, tıbbı tedavinin yanı sıra bitkilerle sedefi tedavi etmenin mümkün olduğunu belirtti. Güveloğlu, çok sayıda bitkiden elde edilen saf özlerin sedefte çözüm sağladığını söyleyerek şunları anlattı: "Bazı saf bitki özleri her cilde iyi gelmeyebilir. O yüzden, bilinçli olarak kullanım önemlidir. Isırgan otu, papatya, meyan kökü, oğul otu, karabaşotu, anason ve bu özellikteki birçok bitki sedefe iyi geliyor. Her sabah 3 su bardağı su kaynatın. Sözünü ettiğim bu bitkileri ezin ve suyun içine birer tatlı kaşığı ekleyin. Üzerini örtün ve 20 dakika kadar demlemeye bırakın. Bu suyu süzün ve 3'e bölüp aç karna için. 10 gün kullanıp, 2 gün ara verin ve küre tekrar 1 ay daha devam edin. Ancak şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu olanlar bu karışımı kullanırken dikkat etmeli. Bu hastalıkları bulunanlar, meyan kökünü karışıma ilave etmemelidir.

KESİN SONUÇLAR İÇİN
Bir kaba 200 gr vazelin koyun ve 1 tatlı kaşığı susam yağı, 2 tatlı kaşığı ardıç katranı, çam esansı ve 1 tatlı kaşığı defne tohumu yağı ekleyip karıştırın. Hasta olan cildinize günde 1 kez bu kremi sürün.
Ancak şunu önemle eklemek isterim: Sedef hastalığı hiçbir kremle, losyonla, ışıkla güneşle, şampuanla yani haricen yapılan uygulamalarla tam olarak iyileşmez. Tam tedavi için bir kaç bitki çayı yeterli değildir. Ancak geçici olarak lezyonların kaybolmasına yarayabilir. Önerdiğim tedavi şeklinde asıl etkiyi yapan maddeler damla halinde içilerek kullanılan, sinirsel spazm çözücü saf bitki özleridir. Dolayısıyla bitkisel kremin yanı sıra, yoğunlaştırılmış bu bitki özlerinin kullanımı önemlidir. Ancak doz ayarlaması için uzman yardımı gerekmektedir."

EGZAMAYA KESİN ÇÖZÜM

Egzama nedir
Mayasıl diye bilinen egzama, derinin sulanması ile meydana gelen bir iltihaptır. Tıp dilinde; Erythema pernio denir. Kaşıntı ve kızartı ile ortaya çıkar. nedeni; ruhsal olabileceği gibi alerjik tepkiler veya deriyi tahriş eden maddeler de olabilir. Bazı kimselerde de ırsidir. Vücudun hemen hemen her yerinde görülebilir ve bulundukları yere göre isimlendirilirler. Tedavinin ilk prensibi; üzülmemek ve egzamalı yerleri kaşımamaktır. Ayrıca, su ve sabunlu sudan olduğu kadar uzak kalmak da gerekir. Su yerine permanganatlı su ve rivanollu su kullanılır. Perhiz yapılır. Acılı, baharatlı ve yağlı yenmez. Egzama, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan ve deride kızarıklık, şişme, veziküller, kaşıntı gibi belirtilerle görülen daha çok psikosomatik nedenli deri hastalığı. Başlıca özelliği, kızarık deri üzerinde beliren kabarcıklardır. Akut, kronik, yaş ve kuru egzama gibi türleri vardır.

rahim egzaması
Rahimden gelen cerahatli akıntının neden olduğu bir çeşit egzamadır. Rahimde veya vajina çevresinde kızarma ve şişlikler görülür. Bu şişlikler bir süre sonra su toplayıp, kabuklanır. Kaşıntı, zonklama ve yanma hissedilir. anus kaşıntısı Anus (şerç); yani sindirim kanalının doğrubağırsak denilen son kısmındaki çıkış deliği veya çevresinde (oturak yerinde) görülen kaşıntıların nedeni çeşitlidir. Bunlar arasında; kılkurtları, sümüksü akıntı, basur, çatlak, ishal veya kabızlık, egzama (mayasıl), sinir bozukluğu veya yeteri kadar temizliğe dikkat edilmemesi sayılabilir.kaşıntıVücudun herhangi bir yerinde hissedilen ve böcek dolaşıyormuş hissi, hafif yanma ve batma gibi rahatsızlıklarla ortaya çıkan kaşıntıya, tıp dilinde pruritus veya kaşeski denir. Kaşıntıyı doğuran nedenler çok çeşitlidir. Bunlar şöyle sıralanabilir: - Sabun, çamaşır tozları ve bazı boyaların neden olduğu kaşıntılar - Yün veya naylon iyeceklerin neden olduğu kaşıntılar - Bazı kimyasal maddelerin neden olduğu kaşıntılar - İstiridye, yumurta, süt, çilek, soğan gibi bazı besinlerin neden olduğu kaşıntılar - Bazı ilaçların neden olduğu kaşıntılar - Şeker, karaciğer, böbrek hastalıkları veya löseminin neden olduğu kaşıntılar - Kurdeşen, egzama, su çiçeği, kızamık, kızıl, kızamıkçık veya deri iltihabının neden olduğu kaşıntılar - Mantarın neden olduğu kaşıntılar - Kıl kurdunun neden olduğu kaşıntılar - İshal veya kabızlığın neden olduğu kaşıntılar Sinirlilik ve ruhi sıkıntıların neden olduğu kaşıntılar

Kenarlı hebra egzaması

Apış arasında ve uylukta görülen mantar hastalığı. Bir dermatofitondan (Epidermophyton floccosum, Tricadan rubrum, T. interdigatele) ileri gelen kenarlı egzamalar erkeklerde daha sık görülür. Kaba etin iç yüzeyinde, kenarları grintili çıkıntılı, ortası daha soluk, kırmızı lekeler ortaya çıkar. Lekeler bir yan da ya da iki yanda olur, kaşıntılıdır ve kenarları kabarcıklarla sınırlıdır

Seboreli egzama

Seborenin görüldüğü bögelerde yerleşen kırmızı, pullu, yağlı görnümlü lezyonları içeren deri hastalığı. Seboreli egzama, saçlı deride ve bunun kenarlarında, alında (seboreli kask), kaşların üzerinde ya da aralarında, burun-yanak oluklarında, kulak arası girintilerde, kulak yolunda, göğüs kemiğinin orta yerinde (seboreli madalyon) görülür. Bazı egzamamsı (egzamatit) deri hastalıkları ile sınırları pek belirsizdir.

Seboreik dermatit nedir
Seboreik dermatit erişkinlerde en çok yağ bezlerinin bol bulunduğu bölgelere yerleşiyor. Saçlı deri, göz çevresi, göz kapakları, elmacık kemiği çevresi, kulaklar, göğüs kemiği bölgesi, sırtta iki kürek kemiği arası ve koltukaltı gibi derinin en çok yağlanan bölgelerinde görülüyor. İlk belirti küçük nokta biçiminde pembemsi renkte ve sarı pullarla örtülü bir lezyondur. Lezyonun kenarları yayılarak kırmızı lekeler oluşturuyor. Lekeler yüzeyseldir ve ince bir toza dönüşen sarımsı renkte yağlı pulları nedeniyle kolaycı tanınıyor. Küçük lekeler birleşerek daha büyüklerini oluşturuyor ve bazen bütün sırtı kaplayabiliyor. Alında saçlı derinin bittiği çizgi üzerinde seboreik egzamanın yaptığı Seboreik taç hastalığının tipik özelliğini oluşturuyor.
Egzama en sık görülen deri hastalığıdır

Şekiller ne olursa olsun, üstderide dokusal bir birime her zaman rastlanır: egzoseroz ve sponijoz (süngerleşme). Maphigi mukoza cisimcikleri oluşan sıvıyı emer, hücreleri birbirinden ayırır, sonra desmoslarda hücreleri birleştiren bağları koparır ve üsderinin içinde kabarcık oluşmasına yol açar.Böylece egzama birçok evreden geçer: kızarıklık, kabarcıklanma, akıntı ve (kabarcıklar kuruduktan sonra) parlaklık ve pullanma.Fakat bu evrelerin hepsi birden bulunmayabilir, çoğu zaman bunlardan biri üstün durumdadır. Egzama akut olabileceği gibi (genellikle akıntılı ve çok kaşıntılı) süreğen de (kronikleşme) olabilir. (o zaman daha çok kızarıklık ve pullu, zaman zaman kabarcıklı ve değişik şiddetle kaşıntılı).Yer yer madeni para biçiminde olabileceği gibi yaygın da olabilir. Bazı yerleşim bölgeleri karakteristiktir.Ellerde disidrozgörünümündedir. Memelerdeki egzama her zaman çift taraflıdır ve çoğu zaman bir uyuz belirtisidir. Memede, bir yanda egzamaya benzer bir deri hastalığı görüldüğünde Paget deri hastalığı akla gelmelidir (kanser hastalığı).

Edinsel egzama

Edinsel egzama ya bir iç etmene karşı duyarlılıktan (nispeten ender rastlanır, çünkü iç etmenlerden doğan deri hastalığı çoğunlukla kurdeşen biçiminde ortaya çıkar) ya da bir dış etmene karşı duyarlılıktan gelir.

Temas egzaması

Aslında ayrım kesin değildir, çünkü temas egzamasının ortaya çıkması için genellikle önceden hazırlıklı bir bünye gerekir. Temas egzaması genellikle meme çocuklarında görülen egzama tipidir. 3 aylığa doğru ortaya çıkar ve ilk olarak yüzden başlar. Evrim belirsizdir. 2 ya da 7 yaşlarında kesin olarak iyileşebildiği gibi, büyük çocuklukta ve yetişkinde yavaş yavaş süreğen hale de gelebilir. Bazen astım gibi başka alrjik hastalıklar buna eşlik edebilir. Temas egzaması sayıca çok fazladır ve çoğunlukla mesleklere bağlıdır.

Egzamayı oluşturan etkenler

Egzama, zamansız uygulanan bir ilaç yüzünden de ortaya çıkabilir (kükürt, civa, antihistaminikler, sülfamitler, penisilin, vb. ile yapılmış tozlar ya da merhemler).
Ev kadınlarında görülen egzama (el egzaması) çamaşır suyundaki potasyum bikromata, çeşitli çamaşır sularına, hatta lastik eldivenlere bağlıdır.
En sık görülen temas egzamalarından biri kozmetiklerden ve saç boyasından (para grubu) ileri gelir. Güzellik müstahzarları, özellikle kokulu oldukları zaman, sayısız yüz egzamalarına neden olabilirler. Tırnak cilasının özel bir yeri vardır, tırnaklarda egzama yapmaz, ama göz kapaklarında yapar.
Giysilerin yaptığı egzamalar genellikle kauçuktan ve sentetik dokumalardan ileri gelir (oysa, aslı nedeni boyadır, özellikle siyah,mavi ve yeşil renkli boyalar, yoksa hep söylendiği gibi kumaş değil). Boyundaki egzama çoğunlukla yüksek yakalı hırka giyilmesinden ileri gelir. Ayak egzaması ayakkabıdan ileri gelebilir (deri boya, cila ya da yapıştırıcı). Madenler (özellikle nikel) bir temas egzamasına neden olabilir (saat bileziği, zincir vb.). Deri testleri bazen temas egzamasının nedenini ortaya çıkarabilir.Enfeksiyon egzamaları mikrop ya da mantar kökenlidir. Ama enfeksiyon mu egzamaya neden olmuştur, yoksa enfeksiyon mikrop kapan egzamanın mı sonucudur, kestirmek zordur.

Egzama nedenleri nedir
Çeşitli egzama tipleri arasında yalnızca temas dermatitinin kesin nedeni biliniyor. Belirli bir maddeyle art arda temas sonucunda gelişen aşırı duyarlılık, aynı maddeyle yeniden karşılaşıldığında egzama belirtilerine yol açıyor. Belirtiler yabancı maddenin değdiği vücut bölgesinde ortaya çıkıyor, ama çevreye de yayılabiliyor. Çeşitli maddeler temas dermatitine yol açabiliyor. Sanayileşmenin artması ve yapay reçine, gübre gibi yeni malzemelerin kullanıma girmesiyle egzama etkenlerinin sayısı da artıyor. Bu maddelerin alerji yapma tehlikesi yüksektir ve egzama tıpta meslek hastalıkları incelemelerinin önemli bir konusunu oluşturuyor. Bazen hastada birden çok maddeye karşı alerji görülüyor. Bu durumun çarpraz duyarlılık ya da grup duyarlılığı adı verilen biçiminde alerji etkeni değişik maddelerin molekül yapısında bulunan bir kimyasal gruptur. Örneğin hasta saç boyalarında kullanılan parafenilendiamin gibi para grubundan bütün ilaçlara alerji geliştirebiliyor. Birden çok maddeye karşı aşırı duyarlılık, bu maddelerin arasında kimyasal bir benzerlik olmadan da gelişebiliyor. Bu durum genellikle kronik ya da yineleyici egzama olgularında görülüyor. Dinitroklorobenzol gibi egzama yapabilen maddelerle temas etmiş kişilerin büyük bölümünde hastalığa rastlanılıyor. Yapısal etkenlerin fazla önemli olmadığı bu olgularda, hastalığın alerji gelişmesine bağlı olarak değil, daha çok doğrudan bu maddeyle temas sonucu oluştuğu düşünülüyor. Madde deriyi hemen ve doğrudan etkiliyor, hastalık tablosu alerji kökenli egzamaya özgü üç evre görülmeden hemen ortaya çıkıyor. Alerji kökenli egzamada
Alerji yapıcı maddenin etkisinde kalma Aşırı duyarlılık geliştiren vücudun maddeye karşı antikor üretmesi Maddeye yeniden temas sonucu deride egzama lezyonunun ortaya çıkması olmak üzere üç evreden oluşuyor. Ev kadınlarında sıkça görülen deterjan egzaması ise suda yumuşamış deriden kolayca emilen deterjan ya da sabunların doğrudan etkisine bağlıdır.

Yatkınlık
Bazı insanlar egzamaya ortalamadan daha fazla eğilimlidir. Bunlar genellikle sarışın, derileri ince ve daha duyarlı olan kişilerdir. Temas dermatitlerinin büyük bölümünde alerjik bir sürecin varlığı kesindir. Atopik dermatitte de alerji yapıcı maddelerin etkisinde kalmak büyük önem taşıyor ama temas dermatitinde olduğu kadar belirleyici değildir. Çünkü, yapısal etkenlerin, otonom sinir sisteminin, beslenme, sindirim gibi işlevlerin de rolü önemli. Bu olgularda alerji yapıcı madde deriye doğrudan değmemiş, ağızdan ya da solunum yolundan da alınmış olabiliyor; maddenin vücuda giriş yolunu kesin olarak saptamak bazen çok güçtür.Organizmanın savunma sisteminin ürettiği antikorlar genellikle kan dolaşımında bulunuyor. Egzamada bu antikorların varlığını saptamaya yönelik kan testleri sürekli olumsuz sonuç veriyor.

O zaman antikorlar nerededir?
Son araştırmalar, antikorların lenf bezlerinde lenfositler tarafından deriye taşındığını gösteriyor. Deriye ulaştıklarında alerjiye yol açan maddelerle birleşince bu antikorlar egzamanın bilinen belirtilerini ortaya çıkarıyor.
Yapısal egzamanın nedenleri daha da karmaşık. Hatta tam olarak bilinmeyen nedenlerle bağışıklık sisteminin savunma mekanizmaları çok yetersiz kalmış hastalara nasıl yaklaşılacağı henüz çözülmemiş bir sorun. Hastada egzama ve ürtiker belirtileri dönüşümlü olarak birbirini izliyor; alerji yapıcı maddelerin saptanarak hastadan uzaklaştırılması da hastalığın gelişimini fazla etkilemiyor. Yapısal egzama en çok sindirim ve sinir sistemi bozukluklarına bağlanıyor ama bunların gerçek önemi henüz aydınlatılmış değil.

egzama belirtileri nedir
Egzamanın başlıca evrelerini şunlar oluşturuyor; Kızarıklık Derideki damarların genişlemesine bağlıdır. Keseciklerin oluşması Genişleyen damarlardan sızan sıvı (serum) keseciklerin oluşmasına yol açıyor. Eksüdasyon Keseciklerin parçalanmasıyla içlerindeki sıvı dışarıya sızıyor yaş egzama Pullanma Bir sonraki bu evreye onarım aşaması da deniyor, çünkü yeni bir deri katmanı oluşuyor. Kalınlaşma Aşırı uyarılmanın yol açtığı örselenme ve sürekli kaşınma deriyi kalınlaştırıyor. Ayrıca deri kurudur. Özellikle parmak araları, el ayaları gibi kıvrım yerlerinde çatlak ve yarıklar görülüyor.

İnfantil bebeklik dönemi Atopik Dermatit
2 ay-2 yaş arası çocuklarda görülür. Lezyonlar özellikle yüzde ( sıklıkla yanaklarda ), saçlı deride,boyunda, sırtta, diz ve dirsek bölgelerinde oluşur. Bu dönemde başlayan hastalık 3 yaşında iyileşebilir veya ileri çocukluk yaşlarında da devam edebilir.

Atopik dermatit nedir
Egzamanın atopik dermatit olarak bilinen tipinde iki aşamalı bir gelişme gözleniyor. İlk aşama bebek bir yaşını tamamlamadan önce başlıyor ve iki yaşına doğru kendiliğinden geçiyor. İkinci aşama ise hemen her zaman okul çağında ya da ergenliğe doğru ortaya çıkıyor. Temas dermatitinin nedeni hastanın sürekli etkisinde kaldığı alerji yapıcı maddeler (yapay reçineler, yağlar, benzin, deterjanlar vb) arasında kolaylıkla saptanabiliyor. Oysa atopik dermatitte hastanın aşırı duyarlılık geliştirdiği maddelerle karşılaşması belirleyici değil. Hastalığın oluşum süreci daha karmaşıktır ve oluşumunda kişiye özgü yapısal bir etkenin rolü vardır. Atopik dermatitli hastanın derisi her uyarana karşı aşırı duyarlı ve bu durum da belirli antikorların varlığından kaynaklanıyor.
Atopik dermatite yatkınlık yalnızca yapısal açıdan egzamaya eğilimli olmaktan değil, astım ve alerjik nezle (örneğin saman nezlesi) hastası olmaktan da kaynaklanabiliyor. Kişiye özgü yapısal etken bazen bu üç hastalığın aynı anda art arda ortaya çıkmasına yol açıyor. Deride ilk belirtiler doğumu izleyen altı hafta içinde ortaya çıkıyor. Bunlar daha çok bebeğin yüz ve yanaklarında oluşuyor. Kırmızı ve hafif kabarık lekelerin yüzeyinde küçük kesecikler, çok ince yarıklar oluşuyor; bunların parçalanmasıyla beyaz bir sıvı akıyor; ardından da beyaz – sarı kabuk oluşuyor. Hastalığın saçlı deriye yayılmasının tipik belirtesi saçların birleşmesidir. Deride sulanma hafifse değişik boyutlarda ve kat kat ayrılan beyaz lekeler oluşuyor. Klinik tabloyu daha karmaşık hale getiren ikincil lezyonlara hemen her olguda rastlanıyor. Egzamalı hastaların büyük bölümü sürekli kaşınarak deri lezyonlarını kanatıyor. İrin yapıcı mikroplar bu ortamda kolayca irinleşebilen enfeksiyonlara yol açıyor. Atopik dermatitte akut egzamanın iki tipik özelliği, yani kesecik oluşumu ve kızarıklarla birlikte sürekli kaşıntı da bulunduğundan deride gerçek bir kalınlaşma ve sertleşme ortaya çıkıyor. Önceleri yalnız yüzde görülen atopik dermatit, zamanla gövde, kol ve bacaklara, sonunda da bütün vücuda yayılıyor. Özellikle süt çocuklarında yeni deri belirtileri ortaya çıkmadana önce dayanılmaz bir kaşıntı başlıyor. Hasta sürekli kaşınıyor, kendini tırmalıyor ve lezyonları kanayan yaralara dönüştürüyor. Ama derideki bütün bu sorunlara karşın, süt çocuğunu genel durumunun iyi olduğu belirtiliyor. Hastalık özellikle kilosu ve gelişmesi ortalamanın üstünde olan bebeklerde görülüyor. Genellikle iki yaşına doğru kendiliğinden iyileşiyor, bazen de ergenlik dönemine değin sürüyor. Kısa ya da uzun bir iyilik döneminden , genellikle yılar süren bir sessizlikten sonra atopik dermatit, özellikleri değişmiş olarak vücudun her iki yanında büyük eklemler çevresinde ortaya çıkıyor. Dizlerin arkası, dirsek kıvrımları ve yüzde özellikle dudak çevresi en sık yerleştiği bölgeleri oluşturuyor. Klinik tablonun en belirgin özelliği derideki leke halinde kalınlaşmalardır. Kalınlaşıp sertleşen derinin çizgileri belirgin biçimde artıyor. Kaşıntı çiziklerinde mikropların yol açtığı enfeksiyonlar hastalığı daha da karmaşıklaştırıyor; deride sulanma ve irinli sivilceler beliriyor. Bu aşamanın en önemli belirtisini şiddetli kaşıntı oluşturuyor. Aylar ya da yıllar süren iyilik dönemlerinin arasında çok çeşitli nedenlere bağlı olabilen alevlenme dönemleri yer alıyor. Sindirim sistemi bozuklukları, yanlış beslenme, sinirsel etkenler, heyecan, bazı hormon düzensizlikleri (ergenlik, gebelik menopoz vb) alevlenmeye neden olabiliyor. Bazen kişiye özgü mevsimsel (kış ya da bahar aylarında) alevlenme dönemleri de saptanabiliyor. Hastalığın yol açtığı ikincil sorunların başında atopik sendrom gelişiyor. Hastaların yüzde 16 – 50”sinde saman nezlesi gelişiyor.

çocukluk çağı atopik dermatit nedir
2-12 yaşlar arasında görülür. Cilt lezyonları sıklıkla dirsek önü, diz arkası, boyun, el bileği ve ayak bileğinde görülür. Lezyoların olduğu cilt bölgelerinde kuruluk, çizgilenme, sulanma ve kaşıntı vardır.

Temas dermatiti nedir
Meslek egzamaları, temas dermatiti ya da egzaması başlığı altında toplanan deri hastalıkları arasında önemli bir grubu oluşturuyor. Meslek dermatitleri çalışma yaşamında kullanılan bazı maddelerin etkisiyle ortaya çıkan hastalıklardır. Koruyucu önlemlerin ilerlemesine karşın, son kırk yıl içinde bunların sayısı sürekli artıyor. Bu artışın nedenlerini anlamak hiç de güç değil. Sanayileşme, tarım ağırlıklı bölgelerde bile çok sayıda işçiye zarar veren maddelerle karşı karşıya getirdi. Deride yalnızca aşırı duyarlılık geliştirmekle kalmayıp, doğrudan zarara da yol açtığı kanıtlanan reçineler gibi yeni kimyasal ürünlerin kullanımı bu açıdan çok önemli. Sorunun geçici olmadığı da artık açıkça görülüyor, çünkü sürekli yeni kimyasal maddeler geliştiriliyor ve bunların kullanımı yayılıyor. Bu durumda meslek egzamalarının artması kaçınılmaz oluyor. Kişide duyarlılık geliştirebilen yabancı madde (antijen) deriye girdiğinde vücut ona karşı antikor üretiyor ve vücut daha sonra bu antijenle yeniden karşılaştığında egzama belirtileri ortaya çıkıyor Temas dermatitinin değişik aşamaları vardır çevresinde şişlik görülen basit bir kızarıklığın ortaya çıkması, keseciklerin oluşması, keseciklerin parçalanması, sulanma serumlu eksüdasyon aşınma oluşumu. Serum sızması olmayan kuru olgularda keseciklerin oluşma evresi daha belirsiz ve deride pullanmayla birlikte görülüyor. Şiddetli kaşıntı oluşuyor. Ellerin ve ön kolların üst tarafında başlıyor daha sonra yüze, bacaklara ve cinsel organlar çevresine yayılıyor. çalışma ortamından ve özellikle de duyarlılık gelişmiş olan maddeden uzak durulması, iyileşmeyi hızlandırıyor. Ama hastalık kolayca yinelenebiliyor hatta uzun aralardan sonra bile duyarlı olunan maddeyle her karşılaşıldığında alevlenebiliyor. Mikroplara bağlı enfeksiyonlar sık, buna karşılık hastalığın bütün vücuda yayılması seyrek görülüyor. Tanı için deri testleri yapılıyor. Çalışma ortamı havalandırma sistemleri ve nem gidericilerle olabildiğince zararsız hale getirilmeli. Genel sağlık önlemleri zararlı etkenleri deri yüzeyinden olabildiğince çabuk, ama deriyi tahriş etmeden uzaklaştırmaya yarayan duş, lavabo gibi donanımlardan oluşuyor. Kişisel düzeydeki önlemler arasında ise her türlü koruyucu araç eldiven, önlük, maske vb yer alıyor.

Erişkin Dönemi Atopik Dermatiti
Çocukluk çağı atopik dermatitinin devam etmesi veya ilk kez 12-20 yaşlar arasında başlayan cilt hastalığı şeklinde ortaya çıkabilir. Cilt lezyonları sıklıkla dirsek önü ve diz arkasında bulunur. Bazen ellerde de olabilir. Genellikle ciltte çizgilenme, kalınlaşma ve rengin kahverengileşmesine neden olur.Bazen göz çevresi ve ağız çevresinde kuruluk ve cildin dökülmesi eşlik edebilir. Genellikle kronik seyirlidir. Atopik Dermatite Eşlik Edebilen Bulgular El ve ayak tabanı çizgilerinin belirginleşmesi,göz altında koyu gölgeler, yanak, sırt, kol ve bacakta sınırları belirgin soluk renkli bölgeler atopik dermatiti olan bebekler ileriki yıllarda astım veya allerjik rinit olabilirler

devabitki.com sitesinde olan bilgiler sizin özel sağlık durumunuz için kullanılamaz.devabitki.com sitesinde yayınlanan makaleler internette ki değişik sağlık bilgi kaynaklarından edinilmiş karma bilgilerdir devabitki.com Sizlere aktardigimiz bilgiler, tavsiye niteliginde olup, reçete ya da tedavi yöntemlerinizi degistirmeye yönelik degildir. Bilgilerin yanlis anlasilmasindan ve buna bagli olarak dogabilecek magduriyetten devabitki.com yasal sorumluluk altinda degildir. Gerçek bir tani ve tedavi için, hasta ve doktorun yüzyüze gelmesi gereklidir. Bu sitede verilen bilgilerin kullanilmasinin sorumlulugu tümüyle kullaniciya aittir

etiketler

Egzama bitkisel tedavisi çözüm yolları iyi gelen bitkiler şifalı bitkilerle tedavi yöntemleri bitkisel ilaçlarla çözümü


SEDEF HASTALIĞINA BİTKİSEL ÇÖZÜMLER

Sedef Hastalığı nasıl bir hastalıktır
Sedef deride kırmızı üzeri beyaz pullu çeşitli büyüklükte döküntülerle seyreden, iyileşme ve tekrarlamayla ömür boyu sürebilen bir cilt hastalığıdır. Toplumda her 100 kişiden 1–2’sinde rastlanır

Genetik midir
Genetik eğilimle ilişkilidir. Ailede sedef hastası bulunması, kişide sedef gelişme riskini ve yatkınlığını arttırır. Ancak hastalığın gelişmesinde çevresel ve kişisel faktörler de önemlidir. Ailesinde sedef olmayan kişilerde de görülebilir.

Sedef hastalığının belirtileri nelerdir
Sedef hastalığı, deri üzerinde sedef beyazı renkte pullanmaların olduğu kırmızı plaklar halinde ortaya çıkar. Derinin üst katmanı aşırı derecede büyür ve kalınlaşır. Tırnaklarda bozukluk olabilir.

Sedef hastalığının sebebi nedir? Neler sedefi arttırır
Sedef hastalığının sebebi tam olarak bilinmemektedir. Hastalığın gelişimini ve şiddetini etkileyen birçok faktör olabilir. Hastalığa yatkınlığı olan kişilerde aşırı stres, güneş yanığı, deriye çarpma, sürtünme gibi travmalar, bazı ilaçlar, boğaz iltihabı hastalığı ortaya çıkarabilir veya belirtilerini arttırabilir. Bu yüzden sedef hastaları veya ailesinde sedef olanlar sedefi arttıran veya ortaya çıkarabilen bu faktörlerden kaçınmalıdır. Bağışıklık sisteminin de etkisi vardır.

Sedef hastalığının çeşitleri var mıdır
Sedef hastalığının şekli, şiddeti, devam etme süresi, yerleşim yeri açısından çeşitleri vardır. En sık olarak önce küçük kırmızı bir kabarıklık oluşur. Giderek genişleme ve kabuklanmalar ortaya çıkar. Kabuklar sedefi beyaz veya gümüşi renklidir. Kabuklar kaldırıldığında altta küçük kırmızı kanama alanları görülür. Keskin sınırlı, genelde simetrik, çeşitli büyüklüklerde deriden hafif kabarık plaklardır. Vücudun her yerinde görülebilse de saçlı deri, diz, dirsek ve sırtın alt kısmı sıklıkla tutulan bölgelerdir
Sedef hastalığı olan kişilerde yüzde 10’a varan oranlarda eklem şikâyetleri olabilir.

Sedefli hastalar güneşlenmeli mi
Sedefe güneşin iyi geldiği çok eskiden beri bilinir. Ancak güneşlenme kısa süreli ve bilinçli olmalıdır. Güneş yanıkları tam tersine hastalığı arttırabilir. Güneş ışınlarının deride yan etkileri olabilir. Uzun yıllar, saatlerce güneş altında kalmak özellikle açık tenlilerde deri yaşlanmasına ve deri kanseri riskinin artmasına neden olur. Hastaların doktorlarına danışmalarında fayda vardır.

Sedef Hastalığı Çeşitleri
Sedef hastalığının şiddeti, görüldüğü bölgeler, ve görünüşü, çeşidine bağlı olarak değişiklik gösterir. Plak tipi psöriazis en yaygın formudur, her beş sedef hastasından dördünde bu tip görülür. Bunun dışında, guttate, püstüler, ters sedef hastalığı çeşitleri ise daha az yaygındır, eritrodermik psöriazis ise çok nadir görülür.

Plak psöriazis
Plak psöriazis, ölü derinin ince tabakalar halinde veya pul pul dökülmesine ve kırmızı plaklar oluşmasına neden olur. Plak psöriazis rahatsızlığı olan kişilerin ciltleri genellikle kurudur ve ciltlerinde çatlaklar oluşur.

Guttate psöriazis
Guttate psöriazis, genellikle ciltte küçük kırmızı lekeler olarak kendini gösterir, ve birkaç hafta veya birkaç ay içinde kaybolur. Bu sedef hastalığı çeşidi, kol ve bacaklarda, gövdede veya başta görülür, ve bazen çocukluk veya adolesan dönemde geçirilen bir bakteriyel enfeksiyon guttate psöriazisi tetikleyebilir. Hastalığın görüldüğü bölgelerde oluşan plaklar, plak tipi sedef hastalığındaki kadar kalın değildir.

Püstüler psöriazis
Püstüler psöriazis, daha nadir görülür. Püstüler psoriazisin bir çeşidi olan ve palmar-plantar olarak bilinen sedef hastalığı, eller ve ayaklar gibi küçük alanların, içi sıvı dolu kabarcıklarla kaplanmasına neden olur. Diğer bir püstüler psoriazis çeşidi olan von Zumbusch ise, deride büyük kırmızı hassas ve kabarcıklı bölgeler oluşmasına neden olur ve yaşamı tehdit edici bir psoriazis çeşididir.

Ters psöriazis
Ters psoriazis, genellikle aşırı kilolu kişilerde görülür ve deride kıvrımların fazla olduğu bölgelerde ortaya çıkar. Özellikle koltuk altı ve kasıklarda, sürtünme ve terleme ters psoriazis oluşumunu artırabilir

Eritrodermik psöriazis
Eritrodermik psoriazis, çok nadir görülen ve ağrılı bir sedef hastalığı çeşididir. Deride geniş bir alana yayılır ve ateşli bir görünüm oluşur. Bu psoriazis formu oldukça ciddi bir durumdur ve acil olarak tıbbi tedavi gerektirir.

devabitki.com sitesinde olan bilgiler sizin özel sağlık durumunuz için kullanılamaz.devabitki.com sitesinde yayınlanan makaleler internette ki değişik sağlık bilgi kaynaklarından edinilmiş karma bilgilerdir devabitki.com Sizlere aktardigimiz bilgiler, tavsiye niteliginde olup, reçete ya da tedavi yöntemlerinizi degistirmeye yönelik degildir. Bilgilerin yanlis anlasilmasindan ve buna bagli olarak dogabilecek magduriyetten devabitki.com yasal sorumluluk altinda degildir. Gerçek bir tani ve tedavi için, hasta ve doktorun yüzyüze gelmesi gereklidir. Bu sitede verilen bilgilerin kullanilmasinin sorumlulugu tümüyle kullaniciya aittir

etiketler

Sedef Hastalığı bitkisel tedavisi çözüm yolları iyi gelen bitkiler şifalı bitkilerle tedavi yöntemleri bitkisel ilaçlarla çözümü

SİVİLCELERE KESİN ÇÖZÜM


Ergenlik Sivilceleri

Hormonların çalışmaya başladığı ergenlik döneminde, cilt tipine göre aşırı yağ salgılayan bezler nedeniyle önce siyah noktalar ardından da sivilceler oluşur. Ergenlik döneminin en rahatsız edici problemlerinden biri olan sivilceler için bitkisel çözümler…


Sivilcelerle kesinlikle oynamamak gerekir. Özellikle iltihaplı sivilceler ise, sivilceleri sıkmak durumu daha da kötüleştirir.

Bir miktar marul yaprağını iyice yıkayıp mikserde sıkıp özsuyu ile birlikte sabah ve akşam sivilceli bölgeye sürün. Sivilceler geçene kadar işleme devam edilir.

Bir litre suyun içine bir avuç taze ceviz yaprağı eklenip, kaynatılır. Süzüldükten sonra günde iki kez pamuk yardımıyla sivilceli bölgeye sürülür

SİVİLCELERE BİTKİSEL ÇÖZÜM

Bir tutam biberiye otu, Bir tutam adaçayı kaynamış suya atarak demleyim. 15 - 20 dk bekletin. Temiz bir kaba süzün. 15 - 20 gün temiz bir pamukla ya da bezle yüzünüze uygulayabilirsiniz

Sivilce geçirici krem

4 bardak gülsuyu

2 elma (dilimlenmiş)

2 çorba kaşığı kıyılmış rezene

2 çorba kaşığı kıyılmış kereviz

2,5 yemek kaşığı arpa unu

3 yumurtanın akı

1 tatlı kaşığı lanolin

Kaynayan suya oturtulmuş bir kâsenin içinde gülsuyu, elma, rezene, kereviz ve arpa ununu pişirin. Kaynayan karışım lapa bir hal alınca buna iyice çırpılmış yumurta akını ve lanolini ekleyin. Süzün. Düzgün bir karışım haline gelinceye dek çırpın. Buzdolabında saklayın. Sivilceniz olduğunda üzerine sürün.

Akne için; portakal

1 adet portakal

1 çay kaşığı kabartma tozu

Portakalın kabuklarını önce rendeleyin daha sonra havanda krem haline gelinceye kadar dövün. Üzerine 1 çay kaşığı kabartma tozunu ilave edin. Sivilcelerin üzerine sürün ve en az 30 dakika bekletin.

Akne için; ayva

1 adet ayvanın çekirdekleri

1 tatlı kaşığı pudra

Ayvanın çekirdeklerinin üzerine su çıkacak kadar su ilave edip 2-3 dakika kaynatın. Kaynattığınız suyu 1 gün bekletin. Üzerine 1 tatlı kaşığı pudra ilave edip sivilcelerinize sürün.

Normal ciltlerde sivilce

1 su bardağı suda 2 poşet yeşil çayı demleyin. Her gün cildinizi silin.

Akne için; aspirin

1 tatlı kaşığı kuru maya

1 aspirin (öğütülmüş)

1 çay kaşığı oksijenli su

Tüm malzemeleri karıştırın. 1 hafta her gün sivilceli bölgenizi bu karışımla yıkayın. 30 dakika bekletin. Yıkayın.

Porselen gibi bir cilt için

Bir tatlı kaşığı kil, bir tatlı kaşığı mısır unu, bir çay kaşığı kadar el kremi biraz ılık su boza kıvamına getirilir.. Temiz cilde sürülür, kuruyana kadar beklenir.. Kuruduktan sonra artan maskeden elinize alıp yüzünüzdeki maskeyi onunla ovarak çıkarıyorsunuz.. Yalnız cildinizi çok hırpalamamalısınız..

Yumurta akı maskesi

1 yumurtanın akına bir limonun kabuğunu İnce rendeleyin ve krem kıvamına gelinceye kadar karıştırın. Gerekli olursa biraz daha limon kabuğu rendesi koyabilirsiniz. Hazırladığınız karışımı banyodan bir saat önce cildinize masaj yaparak iyice yedirerek sürün.

Domates maskesi

1 adet doğranmış domates, 1 çay kaşığı limon suyu, 1 yemek kaşığı yulaf ezmesi. Tüm malzemeleri karıştırıp, blendır'dan geçirin. Sonra yüzünüzdeki lekelerin üzerine, ince bir tabaka halinde sürün. 10 dakika beklettikten sonra ılık suyla durulayarak temizleyin.

Lekeler için; sirke kürü

Malzemeler: 1 çay kaşığı üzüm sirkesi, 1 çay kaşığı limon suyu, 1 çay kaşığı su

Malzemeler karıştırılır sabah akşam cilde kompres yapılır.

Buzdolabında kalmaktan dolayı sararmış olan bir salatalığı ikiye bölüp lekeler ovulur lekelerin ne kadar açıldığını göreceksiniz. Bunu her gün ya da haftada 3 gün yapabilirsiniz.

Yaz aylarında oluşan çil ve lekeler için

Bir çorba kaşığı pirinci bir su bardağı light sütte pişirip tülbentten geçirin. Her akşam yüzünüze kompres yaparak uygulayınız. Buna kür halinde devam edin.

Gözaltı morlukları için

Zambak , papatya, ıhlamur ve lavanta çaylarıyla yapılan güzellik kürleri gözlerdeki yorgunluk, şişlikleri ve morarmaları gideriyor. Bunun için örneğin bir tutam ıhlamuru 1 çay fincanı kaynar suya ilave edip 10 dakika bekletin. Süzüp soğumaya bırakın. pamuğu çaya batırıp göz kapaklarınıza uygulayın. 10 dakika bekleyip, yıkayın.

Patates kürü

2 dilim çiğ patatesi göz kapaklarınıza yerleştirip 15 dakika bekleyin. Yıkayıp kurulayın. 2 poşet çayı yarım çay fincanı kaynar suda 15 dakika demlendirip soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp elinizlesıkın. Göz kapaklarınızın üzerine yerleştirip 10 dakika bekletin ve yıkayın.

Gözaltı torbaları için

2 çay fincanı kaynar suya 2 çorba kaşığı fındık yaprağı ekleyip 15 dakika bekletin. Süzüp buzdolabında soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp elinizle sıkın ve göz kapaklarınızın üzerine yerleştirin. 10 dakika bekletip yüzünüzü yıkayın. Bir bardak kaynatılmış rezene çayını soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp göz kapaklarınıza yerleştirin ve 15 dakika bekleyin.

Gözaltı morlukları için

Papatya çayı ya da lavanta çayını soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp elinizle sıkın. Göz kapaklarınıza uygulayın. ayrıca muhakkak 25 yaşından itibaren göz çevresi için krem kullanılması gerekir. Bunun yanı sıra Göz çevresi için avokado ve buğday yağı. Bu karışımı dıştan içe doğru hareketlerle ve çok nazik bir şekilde göz çevresine sürmelisiniz. Onun dışında yoğurdun suyunu düzenli olarak sürmek, elma kabuğu koymakta faydalıdır.

Bir tutam taze ebegümecini havanda ezin, içine bir elmanın suyunu ekleyin. Karışımı gazlı bez arasına koyup, göz çevrelerinizde 20 dakika bekletin. Bir de bol bol maydanoz ve taze nane tüketin.

Göz çevresi kırışıklıkları için

1 kahve fincanı soya yağı

1 kahve fincanı badem yağı ve

Yarım kahve fincanı avokado yağı

Malzemeleri bir kapta karıştırın. Parmak uçlarınızı bu karışıma batırıp göz çevresine masaj yaparak sürün. Bu uygulamayı akşamları yatmadan evvel yapın. Sabahları yüzünüzü yıkayıp kurulayın.

 
Support : Ahmet Şahin Tarafından Hazırlanmıştır | İLetişim | Pcmerkez
Copyright © 2011. TR SİNEMALAR ONLİNE FİLM İZLE - All Rights Reserved
Temayı Hazırlayıp Editleyen Pcmerkez Published by İLetişim
Proudly powered by Temayı Kullanan Blog